25 Ağustos 2010 Çarşamba

GOTAN PROJECT

Tango'nun Erotizmi





Gülbahar KARAKUŞ /Gotan Project

Tango’nun modern yüzü olarak anılan Gotan Project, 2 ay önce çıkardıkları yeni albümleri Tango 3.0’ın turnesi kapsamında Tekirdağ Rakısı Trakya serisi ana sponsorluğunda ve Lounge 96 organizasyonuyla Maçka Küçükçiftlik Park’ta muhteşem bir konser verdi. Yağmur’a rağmen izleyenlere müthiş bir müzik ziyafeti sunan Tango Project’in üyeleri Fransız Philippe Cohen Solal, Arjantinli Eduardo Makaroff ve İsviçreli Christoph H. Müller’le kuliste buluştuk ve aşk ve tutkunun müziği hakkında merak ettiklerimizi sorduk…


Şunu merak ediyorum, tango ve elektronik müziği harmanlamak nereden aklınıza geldi?

Biz, çok eski bir şey için yeni ve farklı bir şey yapmak istedik. İnsanları Tango’nun ilginç ve heyecan verici bir müzik olduğuna ikan etmek istedik. Gotan Project’ten önce, insanlara Tango hakkında fikirlerini sorduğunuzda, insanlar burun kıvırıyor ve yaşlı insanlar için olan yaşlı bir müzik olarak görüyordu. Gotan Project’le birlikte insanların Tango’ya bakışının da değiştiğini biliyoruz ve görüyoruz. Bizim amacımız sadece Tango yapanların müziği olan bu müzik türünü dans pistlerine taşımaktı. Bizden önce Massive Attack grubunun dans pistlerine yeni bir hava getirmesi çok hoşumuza gitmişti, gerçekten etkilenmiştik. Biz de ilk albümüzde daha tempolu şeyler ürettik.


Peki, üçünüzü bir araya getiren şey neydi, sadece Tango aşkı mı? Yoksa hali hazırda arkadaş mıydınız?

Eduardo: Biz hiçbir zaman arkadaş olmadık Biz hem düşman he de bir takımız ( kahkahalar).

Biz Paris’te tanıştık, bir araya geldik. Philippe ve Christoph birlikte çalışıyordu, ben de Tango müziği yapmak için Arjantin’den gelmiştim.Bizi bir araya getiren şey Tango için yeni bir şeyler yapmak istememiz oldu. Yeni bir deneyim yaşamak ve müzikal anlamda bir araştırma yapmak için bir araya geldik.

Christoph: İlk başlarda bu bir underground projeydi. Yanibu kadar ilgi görüp sevilebileceğini tahmin etmiyorduk. Bir araya geldiğimizde tam olarak ne kadar birlikte çalışacağımızı bilmiyorduk bile, belki bir şarkı yapacaktık, belki de iki…










Gotan Project’e insanların tepkisi nasıl oldu, sonuç olarak siz çok eski bir şeyi alıp yenilediniz ve her zaman yeninin karşısında duranlar çıkar?

Eduardo : Dinleyicinin de diğer Tangocularında tepkileri hep olumlu yönde oldu. Çünkü biz tangonun özünden sapmadan, farklı tango müzisyenleriyle de çalıştık. Tango’nun ilk defa moderniteyle ortaya çıkması onları da şaşırttı ve sevdiler… Ve artık sanırım elektro tango denilen bu müziği çoğu insan çok seviyor.

Gotan Project, Tango’nun modern yüzü olarak biliniyor, sizce nedir Gotan Project?

Philippe: Biz Tango’nun özüne bağlı kalarak ondaki estetiği, kuralları yeni bir hale büründürdük. Sadece müzikal anlamda değil de aynı zamanda görsel olarak da tangonun özüne dokunmadan, klişeleri çıkartarak müzik yapıyoruz. Bazen biz de klişeleri kullansak da, her sahneye çıkışımızda her albümde ve her parçamızda dinleyicimizi şaşırtmayı seviyoruz. Biz Tango 3.0’ın adını verirken de tam olarak yeni ve eskiyi bir araya getirdiğimizi yansıtsın istedik. Tango eski bir şey ve 3.0 ise geleceğin web komünikasyonu… Biz sahneye 1930’ların tarzıyla şık takım elbiselerle çıkıyoruz ve aynı zamanda son teknolojileri kullanıyoruz.

İstanbul’dan önce Atina’daydınız, oradaki konseriniz nasıl geçti? Yeni albümü sevmişler mi?

Gülüşmeler… Öyle görünüyordu…
Eduardo: albümü henüz 2 hafta önce çıkardık ama seyirci şarkıları ezbere biliyordu… Sanırım sevmişler…

Müzikleriniz filmlerde ve dizilerde de yer alıyor… Daha önce sex and the city ve nip tuck dizilerinde kullanılmıştı… Yeni bir proje var mı?

Philippe Evet. Son olarak Tom Cruise bizi seçti Cameron Diaz’la birlikte rol aldığı Kngiht & Day ‘in müziklerini yaptık. Ama Scientologists değiliz.gülüşmeler..

Tango aşkın ve tutkunun müziği olarak anılır…

Eduardo: Evet ama Tango sadece aşk ve tutkunun müziğinden daha fazlasıdır.
Philippe Biz bu albümle aslında insanlara Tango’nun erotik yönünü de göstermek istedik.
Albüm kapağının tasarımı da bu şekilde oluştu. Sanat yönetmenimizin tavsiyeleri doğrultusunda sanatsal bir erotizm yakalamak istedik.

Eduardo: İstanbul’un benim için bir aşk hikâyesi var. Fransa dışındaki ilk konserim İstanbul’daydı.

Christoph: İstanbul’u gerçekten çok seviyorum. Bilirsin, biz gerçekten turnelerle çok fazla yer görüyoruz ve İstanbul benim sayılı favori şehirlerimdendir. Değişik kültürlerin, tarihin ve insanların bu kadar güzel bir karşımı. Ben müzikte de hayatta da kontrastları severim. İstanbul benim için kontrastlarla dolu bir şehir.
Eduardo: Bu sabah koşuya gittik… Deniz kenarında köprünün altındaydı, böyle…

Ortaköy? Evet, orası. Dar sokakları vardı…

Philippe : Benim için farklı bir yeri de var İstanbul’un, evet birçok kez geldim çok güzel bir şehir ama ben aynı zamanda İstanbullu bir kadınla sevgiliyidim… İki sene birlikteydik ve birbirimizi seviyorduk… Bu yüzden de İstanbul’un bendeki yeri çok farklı…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder