25 Ağustos 2010 Çarşamba

“İstanbul’a uçarak geliyorum”-BUİKA




Röportaj: Gülbahar Karakuş

Caz ve Flamenko türlerini en iyi biçimde harmanlayan, İspanyol ezgileriyle yüreğinize işleyen BUİKA ikinci kez ülkemizi ziyaret edecek. Geçen yıl yeni albümü El Último Trago’yu çıkartan İspanyol şarkıcı, 19 Temmuz’da Çeşme Kalesi’nde sahne aldıktan sonra 20 Temmuz’da da İstanbul’da sevenleriyle buluşacak. İKSV’nin 17. İstanbul Caz Festivali kapsamında 20 Temmuz’da Sepetçiler Kasrı’nıda misafir edeceği sanatçıyla önceden konuşma fırsatı bulduk ve müziğindeki büyünün sırlarını sorduk…


Şarkılarınızda aşk ve hüznü ruhumuza dokunarak seslendiriyorsunuz, söylediklerinizi anlayamasak da o an onu yaşıyor gibisiniz…

Çocukluğumda da evde kız kardeşlerimle ve annemle bile şarkı söylerken, şarkıların öykülerinin içine nasıl girdiğimi hatırlıyorum. Sahnede de sanki farklı bir güç beni kontrol ediyor ve şarkının sözleriyle beni alıp götürüyor…


Elbette ki bir sanatçıya yaşadığı aşk, zulüm ya da acı ilham verir, sizin için de bu durum söz konusu mu?

Babamın çocukluğumuzda bizi terk etmiş olması bana hiçbir zaman aklımdan çıkmayan ve çocukluğumdan beri benimle her yere gelen bir acı veriyor. Bu konuda babamı asla affetmiyorum ama biliyorum ki böyle bir terk edilişi yaşayan sadece ben değilim.


Daha önce de Türk dinleyicilerinize “Nina de Fuego” (Ateşin Kızı)albümünüzü çıkardığınızda izleyicinin içini yakan bir konserle gerçekten ateşin kızı olduğunuzu kanıtladınız. Bu sefer de yeni albümüz “El Último Trago” yla geliyorsunuz, bizi nasıl bir performans bekliyor?

“El Último Trago”, Chavela Vargas’ın şarkıları ve çok cesaretli şarkılar. Özellikle bana ve eminim dinleyen herkese yalnızlıkla ilgili cesaret veren şarkılar diyebilirim. Kimi zaman yalnız kalmaya korkuyoruz ama aslında kendi hallerimizi, kendi gerçeklerimizi görmek zor geliyor. Vargas’ın şarkıları kendimizle baş başa kalma cesareti veren şarkılar.


“Ben bir Afrikalıyım ve Afrikalı müzik eğitimi almaz” demişsiniz, sizin sesiniz gerçekten büyüleyici ama neden Afrikalı eğitim almaz da atıyorum bir Mısırlı alır? Sizi onlardan ayıran şey müzik tarzınızdan başka nedir?

Kimileri egoları için şarkı yapıyor ya da şarkı söylüyor, kimileri ise ruhunu iyileştirmek, acılarına direnmek ve hayatla baş edebilmek için şarkı söylüyor. Afrikalılar hep, hayatla baş edebilmek için şarkı söyleyenlerden… Benim için de küçük yaşlarımdan itibaren şarkı söylemek hayatımı kolaylaştıran bir araç oldu. Bu yüzden çok içimizden geliyor ve hayat bu hediyeyi bu içtenliğe veriyor…


Aslında birçok müzik türünü başarılı bir şekilde harmanlıyorsunuz ama sonuç olarak ayrı ayrı müzik tarzlarının yerine tam bir Buika tarzı ortaya çıkıyor, bunun sırrını nasıl anlatırsınız?

Beraber çalıştığım prodüktörlerle ya da menajerimle albüm üzerinde çalışırken, benim disiplinimi onlar sağlıyor. Benim tüm yaptığım stüdyoya girmek ve içimden gelenleri söylemek. Uzun zamandır Javier Limon ile çalışıyorum ve hem bana ilham veriyor hem beni yönlendiriyor. Birlikte çalıştığım Pasion Turca ekibi ya da menajerim Mariana yepyeni bir fikirle ortaya çıktığında benim yine yapmam gereken hissettiklerimi yazmak…


El Ultimo Trago için Havana’ya gitmişsiniz ve albüm kaydı sadece 11 saat sürmüş, her zaman bu kadar hızlı mısınız?

Şarkı söylerken bana farklı bir güç el veriyor ve her zaman sahnede olduğu gibi şarkılarla farklı bir yerlere akıyorum. Sanırım hissederek şarkı söylediğinizde teknik konular çok kolay hallediliyor ama bana bu şartları sağlayan çok profesyonel bir ekiple çalışıyorum.


Son albümünüzde sizinle daha önceden düet yapmayı reddeden Chavela Vargas ile çalıştınız… Buna nasıl karar verdiniz?

Chavela Vargas beni hiçbir zaman reddetmiş değil, sadece yaşı ilerlediği için sağlık durumu izin vermediğinden bir araya gelemedik ve onun şarkılarını kaydettiğimizde Vargas 90 yaşına girmişti. Açıkçası onu kayıtlara çağırmak bile zorlayıcı olabilirdi. 90 yaşında ve koskoca bir cesaret tarihi olan özel bir şarkıcının, bir divanın şarkılarını söylemiş olmak bana büyük onu veriyor…


Nelly Furtado’yla da bir çalışmanız olmuş, kendi tarzınızın dışına çıkmaktan korkmuyorsunuz sanırım?

Nelly Furtado, çok iyi bir şarkıcı. Herhangi bir şarkıcının ya da herhangi bir sanatçının Nelly gibi tüm dünyaya kendini ifade edebiliyor olması bende büyük bir hayranlık uyandırıyor. Şarkıları milyonlar satan bir sanatçının binlerce kişiye verdiği konserler çok büyüleyici, Nelly Furtado’nun kendi alanında çok güçlü bir şarkıcı olduğunu düşünüyorum, beraber kaydettiğimiz şarkıda da güçlü kadınları anlatıyoruz.

Türk dinleyicisi için bir mesajınız var mı, İstanbul’u gezme fırsatınız olmuş muydu? Şehri beğendiniz mi?

İstanbul bana çok büyüleyici geliyor, İspanya’nın tarihine baktığınızda hatırlamak istemediği çok fazla anısı var. İstanbul’da geçmişi tüm şehir hatırlıyor ve hatırlatmayı seviyor gibi. Geçmişle bağının bu kadar güçlü olan ama aynı zamanda New York gibi modern ve canlı bir şehirde olmak büyüleyici. Bana şimdi İzmir çok güzel anlatılıyor. Hem 19 Temmuz’da ilk kez İzmir’de olacağım hem de 20 Temmuz’da İstanbul’a uçarak geliyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder