25 Ağustos 2010 Çarşamba

MYLO-Elektronik müziği geç keşfettim






Gülbahar KARAKUŞ


Geçtiğimiz gün Karaköy Antrepolarında düzenlenen “Adidas Originals Street Party” kapsamında sahneye çıkmak üzere ülkemize gelen dünyaca ünlü Dj ve prodüktör Mylo’yu sahneye kendisini bekleyen çılgın kalabalığın karşısına çıkmadan önce yakaladık ve sorularımızı sorduk…


İlk maaşımla müzik aletleri aldım…
Felsefe eğitimi almışsınız, sonrasında nasıl oldu da müziğe yöneldiniz?
Her zaman müzikle uğraşmak istemiştim. Lisedeyken de müzik gruplarında çaldım. Üniversite eğitimi almak için Oxford’a gittiğimde orada müzik enstrümanı alma imkanları yoktu ve ben bu yüzden her zaman Daft Punk gibi bodrumlarında müzik stüdyosu olan kişileri çok kıskanmışımdır. Tam anlamıyla müziğe başlamam ise İngiltere’ye geri dönüp Glasgow’da BBC’de ilk işime başladığımda oldu. 23 yaşındaydım ve ilk maaşımla müzik aletleri aldım.

Elektronik müzikle uğraşmak istediğimi sonradan anladım…
Ben küçükken evimizde bir piyano vardı. Piyano dersleri de aldım ama pek de iyi sayılmazdım… Sonra gitar dersleri de aldım ama onda da iyi değildim ve sanırım o zaman elektronik müzikle uğraşmak istediğimi anladım. Çünkü enstrüman ne kadar kötü olursa olsun bilgisayarda düzeltme şansınız var.

Kylie Minouge bir prenses

Kylie Minouge, Amy Winehouse gibi dünyaca tanınan isimlerin şarkılarına da remix yaptınız. Seçimi nasıl yapıyorsunuz?
Aslında bir sürü sanatçının şarkıları üstünde çalıştım. Kylie Minouge da onlardan biri. Fakat sanırım Kylie Minogue’un herkes için önemi büyüktür. Nasıl desem o İngiltere’de Elthon John ve Paul McCarthny gibi. Kylie bir prenses, onun şarkısını remixlemek gerçekten güzeldi!

Amy Winehouse’a gelince… O zamanlar yeni yeni meşhur oluyordu ve çılgın karakteri bu kadar gündemde değildi. Onu değişik bulduğum için tercih etmiştim ama yaptığım en iyi işti de diyemem!

Seçtiğin şarkılar sadece İngilizce, farklı bir dilde çalışmayı da düşünür müydün?
Yani, parçayı beğendikten sonra her şeyi yapabilirim. Aslına bakarsan son birkaç yıldır dünya üzerindeki disko müziklerine yoğunlaşmış durumdayım ve Lübnanlı bir sanatçı keşfettim.

Elektronik müzikle uğraşan birçok Türk isim de var… Senin takip ettiklerin var mı?
İki isim var ama onlar da Türkiye’de yaşamıyorlar. Birisi İsveç’te yaşayan DJ Özgür Can, diğeri de Fransa’da yaşayan DJ Yüksek.

Single’larını saymazsak Destroy Rock& Roll’dan sonra albüm çıkarmadın, yeni bir albüm planın var mı?
Elimde çok materyalim var. En az 2- 3 albümlük… Bir albüm çıkarma planım var geçen yıl adını “Wings of Fire” olarak düşünmüştüm ama bilemiyorum… Belki ismini değiştirebilirim.
****

Kutu olabilir bunlar:
İlk albümüm electro- pop’tu. Küçükken Bob Dylan dinliyordum, elektronik müzikle biraz geç tanıştım ve müzikle çok zaman geçirdim. Tek türde bir müzikle uğraşsam sıkılırdım…

Türkiye’ye ikinci gelişin…
Evet, 4- 5 yıl öncesinde bir geceliğine Rock’n Coke’ta sahne almak için gelmiştim. Şimdi ise gerçek anlamda İstanbul deneyimimi yaşıyorum… Kız arkadaşımın ailesi 2-3 yıl kadar İstanbul’da yaşamışlar, bana Ayasofya ve Kapalıçarşı’yı gezdirdi. Burada olmak gerçekten farklı bir duygu, dün sabah kahvaltı ederken geçen yıl İstanbul’u ziyaret eden erkek kardeşimi aradım.

Dilini bilmediğin bir ülkede hayranlarının olması nasıl bir duygu?

Dünyanın farklı noktalarında tanınıyor olmak ve işlerinizin biliniyor olması güzel bir şey. Bir prodüktörlük yaparken dj olmayı gerçekten planlamamıştım. Bu kadar tanınır hale gelmek benim için sürpriz oldu diyebilirim!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder