25 Ağustos 2010 Çarşamba

Chick Corea konser izlenim

İstanbul ilham verdi
GÜLBAHAR KARAKUŞ
Ünlü caz piyanisti Chick Corea, yeni grubu Chick Corea Freedom Band ile Cemil Topuzlu Açık Hava sahnesini doldurdu. Geçtiğimiz gün İKSV (7 Temmuz 2010) 17. Uluslararası İstanbul Caz Festivali kapsamında sahne alan Chick Corea Freedom Band, 7'den 77'ye tüm sevenlerini büyüledi.
7’den 77’ye birçok yaş grubundan dinleyicisi bulunan Chick Corea’ya sahnede, Christian McBride(elektrik bass), Kenney Garett(saksafon) ve 85 yaşındaki efsane davulcu Roy Haynes eşlik etti. 21:15’de sahneye çıkan grup seyirciyi selamladıktan sonra açılışı The Night Has a Thousand eyes adlı parçayla yaptı. Konserde Psalm, Monk’s Dream, Dam that Dream gibi parçalarını çalan Chick Corea Freedom Band, bir de İstanbul’dan esinlenerek doğaçlama yaptı.Bütün gece Cemil Topuzlu sahnesinde müziğin büyüsüne kapılıp çıt çıkarmayan seyirci, bu doğaçlamayla birlikte adeta zincirlerini kırdı ve alkışlarkla tempo tutmaya başladı. Bir ara tüm grubun davulun başına geçmesiyle coşan kalabalık, ıslık öttürmeden de edemedi.
Yaklaşık bir buçuk saat sahnede kalan grubun Roy Haynes’in solosuyla geceyi bitirdiğini düşünen izleyici neredeyse bisi kaçırıyordu. Haynes’in solosundan sonra veda edip sahneden inen Chick Corea Freedom Band, konserin son iki parçasında yakaladığı çoşkuyu kolay kolay bırakmak istemediği için grubu alkış yağmuruna tutarak tekrar sahneye getirmeyi başardı. Blue Hawk adlı parçayla izleyicilerine veda eden Chick Corea Freedom Band, uzun bir süre ayakta alkışlandı.
Notlar:
Chick Corea’nın en sadık izleyicisi 70’lerinde bir teyzeydi. Kızının koluna giren teyze, konser başlamadan önce ivedilikle yerini aldı.
Cemil Topuzlu Açıkhava sahnesinde boş koltuk yok denecek kadar azdı.
Grup seyirciyle çok fazla muhatap olmadı. Corea, sadece ara ara yükselen alkış seslerine karşılık başıyla selam vermeyi tercih etti.
Konser başladıktan yaklaşık 1 saat sonra bir yerlerden pop müzik sesi geldi.
Seyircinin bir kısmının aceleci davranıp kalabalığa kalmama isteği bisi kaçırmalarına neden oldu. Bu durum bana acaba Türk izleyicisinin bitsen haberi mi yok? Yoksa İstanbul’un hızı konserlerde bile peşimizi bırakmıyor mu? Sorularını aklıma getirdi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder